sinema port logo sinema port  logo

BİZİ TAKİP EDİN

Eleştiri 14 Ekim 2021

Sinema Sektörü Can Çekişiyor!

150.000.000 TL Destekten Sinema Sektörünün Haberi Yok!

İlk iş hayatıma Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet ERSOY'un şirketi olan ETS'de çalışarak başladım. O dönemden bilirim kendisini. Kardeşi Murat Bey ile birlikte nasıl zeki, çalışkan bir insan olduğunu ama gerçekten artık anlamaya çalışmaktan yoruldum.

Geçtiğimiz günlerde tamamlanan suyu çıkmış Altın Portakal'ın ödül törenine katılan Sayın Bakanımız Mehmet ERSOY konuşma esnasında sinema sektörüne 150.000.000 TL destekte bulunduklarını açıkladı. Biran duraksadım, şaşırdım ve hemen sektörün önde gelen yapımcıları, sinema salon işletmecileri, dağıtımcıları ve dernekleri aramaya başladım. Merak ettim, 150.000.000 TL destek ile Türk Sineması level atlar dedim.

Telefon konuşmalarımın sonunda sektörde hiç kimsenin bu 150.000.000 TL'nin nereye destek yapıldığı ile ilgili bilgisi yok ama tahminler var.

"Sinema salon işletmecilerine yoksa 15.000.000 TL yardım mı dağıtıldı? Bakan beyin söylediği rakamdan bir tane sıfır eksik yanlış söylemiş olabilir mi?" diye düşünmedim değil!

Sinema Müdürlüğü, sektörünün açıldığını duyurmak için yapılacak reklam kampanyasına ayırdığı bütçe 300-400 bin TL. Bu rakam temmuz ayında sinema salonları açıldığı dönemde kullanılacaktı. Sonra yapımcılar eylül ayında güçlü filmler girerken büyük bir kampanya yapalım biz de dizilerimizde sinemayı işleriz olayı büyütür daha etkili bir reklam yaparız dediler. Eylül ayı bitti hala yapılan bir kampanya yok. Bu güne kadar büyük filmler girmedi mi vizyona? Girdi! Eeee hadi neyi bekliyorsunuz?

Daha bugün İstanbul'un göbeği etilerde en çok iş yapan dükkanlardan biri olan, çiçek satan dükkana gittiğimde, "Abi sizin işler de kötü sinemalar ne zaman açılacak?" sorusunu duydum. Eğer İstanbul'un göbeğindeki bu adam sinemaların açıldığını duymadıysa Anadolu'da kimsenin sinemalardan haberinin olduğunu sanmıyorum.



Filmlerini bu riskli dönemde sinemaya sokan yapımcı korkuyor. Filmine milyonlar harcayıp, riskli bir dönemde bir umut belki film iş yapar hayali ile vizyona girerken reklam parasını harcamaya korkuyor. Zaten bu güzelim ülkemde bütün risk filmi yapan yapımcıda. Ne bir fon var, ne bir destek var, ne bir sponsor var... Her şeyi bir kenara bırakın, ülkede filmlere sigorta yaptıramıyorsunuz. Filminizin vizyona girdiği gün pandemiden dolayı sinemalar kapansa, deprem olsa, sel olsa, yangın olsa geçmiş olsun.

Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet ERSOY'un bahsettiği 150.000.000 TL'lik desteğin büyük bir kısmı sanat filmleri yapan, festival filmlerine yapıldığını tahmin ediyorum. Bu filmler tabi ki yapılsın Cannes'ta filmlerimiz gösterilsin, Nuri Bilge Ceylan'lar ödüller alsın, ülkemizi temsil etsin ama emin olun böyle giderse o filmleri yayınlayacağımız sinema salonlarımız kalmayacak. 7.k- Koğuştaki Mucize gibi Rafadan Tayfa Göbekli Tepe gibi dünyada ses getiren projeleri üretecek yapımcımızda kalmayacak! Sinema sektörü can çekişiyor ve herkes sadece bekliyor!

Kültür ve Turizm Bakanlığı Daha Neyi Bekliyor?

50.000.000 seyircisi olan, binlerce insanın ekmek yediği, milyonlarca liranın döndüğü koca sektör bitiyor, Kültür ve Turizm Bakanlığı hiçbir şey yapmıyor!

Covid 19'dan en çok etkilenen sektörlerden biri olan sinema sektörü bir türlü toparlanamıyor. Sözde herkes bir şeyler yapmak istiyor ama günler geçtikçe değişen bir şey olmuyor.

Kürt açılımı döneminde bu ülkenin yapımcıları, oyuncuları, şarkıcıları, türkücüleri bir uçak dolusu adamı Ankara'ya çağırdılar "Hadi" dediler "Birlikte yapacağız." dediler. Koca sektör gidiyor, bakanlık neden yapımcıları oyuncuları bir araya getirmiyor? Bu yapımcılara neden "Hadi kardeşim birlikte toparlayacağız." denmiyor? Sektörün lokomotiflerine özel destekler verilip bu koca sektör neden toparlanmıyor.



Bakanlık 15.000.000 TL destekte bulundu!
Kime?
Sinema salon işletmecilerine. Büyük işletmeciler bu parayı almadı alsalardı küçük işletmecilerin hali daha da kötüydü.
Ne oldu şimdi 15.000.000TL ile sinema sektörünü kurtarmış mı olduk?
Şükrü Avşar çıktı açıklama yaptı. Yapımcılara vergi indirimi gelsin biz de filmler yapalım diye. Haksız mı? Haklı!
Herkesin ağzında bu cümle ''Sektörün lokomotifleri iş yapmıyor!''
Peki soruyorum size Kültür Bakanlığı'mız ne yapıyor?
Uçaklarda dip dibeyiz sorun yok, AVM'lerde binlerce insan dip dibe sorun yok. Türk tekstil markalarının AVM'lerde ki mağazalarındayız, kabine girip çıkıyoruz, hatta kıyafet değiştiriyoruz (Allah bilir bizden önce kaç kişi giydi o kıyafeti) yine sorun yok; stadlarda, konserlerde dip dibeyiz, bağıra bağıra şarkılar söylüyoruz yine sorun yok. Ama sinema salonlarına girerken PCR ve Aşı zorunluluğu var.

Daha neyi bekliyoruz!

Türkiye 70'ler 80'lerde erotik sinema dönemi yaşadı. İnsanlar yapılan kötü işlerden dolayı sinemadan elini çekti sektör tamamen erotik sinemaya döndü. O dönemi kurtaran Amerikan filmleriydi. Sonrasında birkaç iyi Türk filmi çıktı ve dönemi erotik sinema döneminden kurtardı. Bakıyoruz şimdi Amerikan filmlerine onlar da kurtaramıyor sektörü. Ne yapacağız bekleyecek miyiz? Neyi bekleyeceğiz?

Sinema sektörü;
Aşı ve Pcr testi zorunluluğu ile kurtarılmaz,
15.000.000 TL destek karşılığında bakanlığın maddi destekte bulunduğu filmleri oynatmak ile kurtarılmaz.
Lütfen biran önce sektörün lokomotiflerine özel destekler sağlansın,
Büyük reklam kampanyaları başlasın,
Aşı PCR test zorunluluğu kaldırılsın,
Mısır savaşları döneminde kaldırılan kampanyalar kontrollü bir şekilde tekrar başlasın,
Bir fon oluşturulsun ve seyirciyi sinemaya çekecek büyük projeler yapılsın.

Levent Cengizhan